“Çocuklarda sinüzit olmaz” anne babaların kafasına yerleştirilmiş yanlış bir bilgi olarak hala gündemini koruyor. Oysa ki sinüzit çocuklarda , özellikle alerjik çocuklarda en sık görülen enfeksiyon hastalıklarından birisidir. Sinüsler kafatası içinde bulunan, burnun iki yanına simetrik olarak dağılmış hava boşluklarıdır. Kemik dokunun içinde bulunup burun içini saran zara benzer bir zarla kaplanmıştır. Nezle olunduğunda görülen burun akıntısı, burun tıkanıklığı belirtilerinin aynısı sinüslerde de gözlenir. Sinüsler içinde salgı birikir ve ödem nedeniyle dokular şişer ve sinüslerin dışarı açılmasını sağlayan delik tıkanır. Bunun sonucunda sinüs boşluğun a hava dolayısıyla oksijen giremez, salgı da dışarı atılamaz ve sonuç mikropların üremesi için doğal bir besi yeri olur.Bağışıklık sistemi sinüslere kan yolu ile ulaşır. Dolayısıyla yeterince kanlanma olmazsa sinüslerdeki enfeksiyonla mücadele yetersiz kalır. Kan dokulara kan damarları yolu ile ulaşır. Vücutta kan damarları büzüştüğünde o bölgeye kan gitmez. Damarları büzüştüren ve kan akımını azaltan en önemli etken soğuktur.Sıcak ayalarda olmamıza rağmen deniz ve havuza girdikten sonra, gölgede aşırı rüzgara maruz kalınması sinüsleri besleyen damarlarda daralmaya neden olabilir.
Sağlıklı bireylerde yazın soğuk alma sık rastlanan bir durum olmaz. Ancak alerjik nezlesi olan ve kronik burun tıkanıklığı yaşayan bir hastada kafanın üşümesi sinüziti beraberinde getirebilir. Alerjik nezlenin tedavi edilmesi ve burnun açık tutulması sinüzit olasılığını azaltır.
Aşırı rüzgarlı havalarda deniz veya havuza girdikten sonra güneşte saçların kurutmak, sonra gölgeye çekilmek daha uygun olacaktır. Alerjik nezledeki burun tıkanıklığı sadece burun içi kortizonlu spreylere yanıt verir. İlk planda bu tedavi ile burun açıldıktan sonra, kalıcı çözüm için alerjin neye karşı olduğu araştırılarak dil altı damla aşı tedavisine başlanmalıdır.
Prof. Dr. Yonca TABAK
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı